Sanatsal Yaratıcılıkla Birlikte Işıklar ve Hayal Gücü Dünyası LightFest

Bloğumda paylaşmakta biraz geciktiğim bir festivalden bahsetmek istiyorum bu gün. Geçen ay düzenlenen İstanbul Light Festival dünyaca ünlü sanatçıların toplanması ile 24 ışık enstelasyonunun bir araya geldiği muhteşem görsel şovlar sergilendi. Oldukça ilgi çekici bu festivalde gözüme takılan kareleri telefonla kendime ölümsüzleştirdim ama sizlerle de paylaşmaktan zevk duyarım.

İşlerden arda kalan zamanlarımızda kafamızı dağıtmak, alışveriş yapmak ya da sohbet muhabbet etmek için gittiğimiz bir ortamı sanatsal ışık oyunları ile donatılması, mekana ayrı bir çekicilik, eğlenceli zamanlar geçireceğimiz ortamların hayatımıza dahil edilmesi  ve sanatın günlük yaşamımız içinde keyif alacağımız şekilde sunması hazırlayanlarda olduğu gibi beni de heyecanlandırdı. Çektiğim videolara ya da fotoğraf karelerine ayrı anlamlar yükleyerek onları farklı hayal dünyasında yaşamak yaratıcılığımı geliştirmesinin yanında terapi etkisini de hissettirdi bana.

Çocuklarla birlikte yetişkinleri de çocuklar gibi eğlendiren bir görsel oyun. Biçim, ses ve zıplama şiddetine göre çemberdeki renkler ve dönüş hızları değişiyor. Dönen ışıkların hareket ile birleşmesiyle kendinizi bir oyun havuzu içinde buluyorsunuz. Çocukların arasına ben de kendimi attım ve onlarla zıp zıp oyunu oynamaya başladım :) Jen Lewin The Pool çalışması. 
Şüphesizki tavşanlar dünyanın en tatlı varlıkları ama sanatçı bu varlıkların dev boyutlara ulaştığında masum tavşan yüzünün ardında yatan gizlilikleri hayal gücümüze sunmuş. Ben de önlerinden geçerken kendimi dev oyuncaklar diyarında, karanlığın büyüsünde kaybolmuş ve bu aslında sevimli ama dev boyuttaki ürkütücü hekellerin ışığında yol bulmaya çalışıyormuş gibi hissettim. Amanda Parer Intrude eseri.

20. yy başlarında ülkesinde oluşan Modernist soyut akımına dayandıran sanatçı Magdalena Fernandez'in 1PM015 çalışmasından bir fotoğrafta sıra. Işık odasına girdiğimde kendimi Hollanda'daki bir kanal kenarında sonbahar mevsiminde gün batımını izlerken buldum. Platformda Hollanda yok tabi, sadece yerde dolaşan yapraklar ve karanlık duvarlar mevcut. Herkesin yüklediği anlamlar farklı olabilir elbette...
İşte en etkilendiğim ve tamamen doğaçlama yakaladığım fotoğraflardan biri. Sanal mekan ve gerçek mekan arasındaki bozulmaları yansıtan bir ışık odasında şekillerin oyunları içerisinde kendinizi kaybedebilirsiniz. Geometrik şekiller akıl oyunlarındaki gibi aklınızla oyun oynayabilir ve bu sevimli bızdık gibi meraklıysanız, uzaktaymış gibi görünen ama aslında yakınınızda duran aydınlık bir kapıya doğru sizi içine alabilir. Nonotak Studio Day Dream V2 çalışması.
İçeri ilk girdiğinizde ne olduğunu anlamıyorsunuz çünkü 90 derecelik dik açık ile bakıyorsunuz. Yanlara doğru gittiğinizde fotoğraftaki gibi apayrı görsel bir ilizyon ile karşılaşıyorsunuz. Bu üçgenin etrafında dolaşırken kurduğum, üzerine yüksekten düşerken Captain America vari yarım metre kala durduğumu ve düşerkenki o heyecanı hissettim. Komiktir belki ama hayal dünyasında sınır yok arkadaşlar :) Flynn Talbot Primary çalışması

Veeeee işte hem gurur duyduğum hem de en çok etkilendiğim ışık odalarından birine geldik. Refik Anadol'a ait Infinity Room çalışması. Evet kendisi Türk. Los Angeles'ta yaşayan 85 doğumlu görsel tasarımcı, yönetmen ve medya sanatçısı. Kapı girişlerindeki hikayelerini okuyup içeri heyecanlı beklentilerle girişim, muhteşem bir görsel şovla birlikte hayranlıkla sonuçlandı. 4 duvar arasında saatlerce kalabilirim. Tabi sonunda harizonal wavy ışık hareketleri beni kafamdaki derinliklere doğru götürürken hunisiz kafayı yemeden çıkabilir miyim garanti veremem :)

Üç gün boyunca günün soluğunu aldığım bu bu festivalden çok keyif aldım. Başta sanatçılara olmak üzere bu etkinliği düşünüp düzenleyenlere teşekkür ediyorum. 

Popüler Yayınlar